Beynimdeki Erteleme Düğmesine…

Okuduğum onca kitap, makale ve dinlediğim onca kıymetli eğitmenden aldığım bilgiler bana tek bir şeyi iyi öğretti. Bunun bilimsel karşılığı Ziegarnik etkisi olarak bulunabilir.  Zeigarnik etkisi, ilk kez Rus psikolog Bluma Zeigarnik tarafından keşfedilmiştir. Der ki; yarım kalmış, tamamlanmamış şeyler daha kolay hatırlanabilmektedir. Kaldı ki bu öyle etkili olabilir ki uyandığımız her sabah bizim için büyüyerek var olan olaylar olmasına neden olur.

Örnek şu; çok hoşlandığınız ama ilişkiye dönüş aşamasında sizlerin dışında bir nedenden kavuşamadığınız biri olsun geçmişte. Bu sizin dışınızda gelişen olay nedeniyle bitme hali bu vakayı sizin için tamamlanmamış/açık dosya olarak beyin tarafından kayıtlara alınıyor. Aradan yıllar geçiyor, çoluk çocuğa karışıyor ama onu hiç unutamıyorsunuz. Kötü tarafı, yaşasaydınız ne olacağını bilemediğiniz bu ilişkiye “inanılmaz olurdu” “çok mutlu olabilirdim” gibi bir takım etiketler takıyor ve durumu daha zor hallere getirebiliyoruz.

Ben bu etkiyi ertelediğim, üzerine yattığım işlerde çok yaşarım. Bir sebepten kendime ya da başkalarına yapmayı taahhüt ettiğim, son tarihi yaklaşan/geçen ama ısrarla elimin gitmediği işler için yaşarım. Akşam yatarken, bir günü planlarken mutlaka “bu sefer halledeceğim kesin” motivasyonunda olup gün içinde “şunu halledeyim öyle” “biraz yorgun muyum ne” “kafayı toplayamıyorum şimdi değil” gibi iç seslerimle el birliği yapıp erteleyebiliyorum. İçeride konuşan ve ertelediğim için karın ağrısı çekeceğimi bile bile beni buna iten kim? Eğitilmiş beynim olamayacağı kesin, bu kadar gelişmiş olduğuna inanan bizim versiyonumuzu ilkel beyin yönetiyor olabilir mi? Konfor alanı kavramı fark etmeden içimize oturmuş ve seslendirme yapıyor olabilir mi ?

Nedenleri sabaha kadar konuşabiliriz. Ama derman çözümde olacaktır. Bunun için birkaç yöntem uygulamaya başladım, etkisi hissedilmeye başlandığı için de paylaşmak istedim.

  • İlk olarak temiz bir plan oluşturun şimdi hemen. Tarayın geçmişi, açık kalmış iş/sorumluluk dosyalarını geri çağırın. Uzun bir liste olacak belki sizi vazgeçirme sine izin vermeyin. Bu sizin gerçeğiniz olacak.
  • Yaptığınız ertelenmişler ya da yapılacaklar listesine bir bakın. Düşünce sisteminizi şöyle kurun. Sizden bir gazete tasarlamanızı istiyorum. Bu bir iş meselesi diyelim. Şirket içi gazetesinde şöyle bir haber başlığı olsun. “Seda Hanım söz verdiği …. işini zamanında teslim etmediği için …………… olmuştur.” Boşlukları doldurun, haberi gazeteden okurken kimler sıkıntıya düşer, kahve molalarında ne kadar konu olursunuz, şirkette neyi durdurmuş, zarara uğratmış olursunuz. Bu soruların size hissettirdiği utanma, rahatsızlık ve mahcup olma duygusuna göre bir puan verin. Tüm listeyi bu şekilde gözden geçirin ve puanlandırın.
  • Puanladığınız kalemler artık sizin öncelikleriniz. Elbette belli bir çalışma saatiniz ve gücünüz var. Bu sınırınızı siz biliyorsunuz. Bu zaman kaynağını verdiğiniz puanlara göre günlük akışı da göz ardı etmeden takvime yerleştirin.
  • Yaptığınız yeni takvime göre belirlediğiniz hedef tarihleri işinizden etkilenecek, sonucu bekleyenler varsa lütfen paylaşın. Üzerinizdeki stresi azaltmak için zor olsa da bir kez yapacağınız bir özür-bilgilendirme konuşması sizi özgür ve daha stressiz kılacaktır.
  • En büyük hatayı yapmadan uyarmak isterim. Bir makineye bile iş yüklerken bakım, onarım, arıza gibi ihtimallerle %100 kapasite kullanılmaz. Hele de işin içine insan faktörü girdiğinde zaman = iş olarak planlamak hep planlarda sapma oluşturacağından gerçeklik taşımaz. Bir kez uyamamaya başlayınca da “ne yapsam olmuyor” “yine başaramadım” “valla benden bu kadar” gibi kaçışlar olacaktır. Dikkat!
  • Artık gerçek temizlik başladığına göre önemli bir konu da takvime yeni eklenecek iş kalemleridir. Burada bir süre “HAYIR” demeyi öğrenmelisiniz. Listenizden bir şeyi ertelemek için çok önemli bir sebep olmalı, aciliyetini değerlendirdikten sonra planı revize etmeye değer ise işi alın. Aksi halde yapabileceğiniz en uygun son tarihi siz verin. Hayır demenin en güzel şekli “Yapabilirim, ancak en erken…. tarihinde mümkün, sizin için uygun mudur” şeklinde yaklaşmaktır. Bu karşınızdakine sizin öz disiplininize dair mesaj verecek ve bir süre sonra daha fazla anlayış görebileceksiniz.
  • En önemli başarı kriteriniz tasarladığınız gerçek öncelikleri, adaletli olarak belirlediğiniz zamanda, olabilecek en kaliteli şekilde çıkartmak olacaktır. Hem kendinize hem de diğerlerine bu sonucu göstermek en büyük motivasyonunuz olsun.
  • Biz makine değiliz, lütfen planlarınızı yaparken hobiler, zevk alınan faaliyetler için kaliteli maddeleri ekleyin. Sadece listeye odaklanmak sağlıklı bir sonuç vermeyecektir. Eğer bir diziyi takip etmek önemli ise hangi işi yapınca hak edeceğiniz ve kaç bölüm üst üste zaman ayırılabileceğini kendi doğrunuzla belirleyebilirseniz ne aklınız iş yaparken dizi de kalır, ne de dizi seyrederken suçluluk duyarsınız.
  • Amaç kaliteli bir yaşam düzeni sağlamak olmalı. Odaklanmak ve iyi bir şey yapmış olma hissidir en önemlisi.

Hadi deneyeceklere şimdiden kolay gelsin. Sonuçları paylaşırsanız çok sevinirim.

Sevgiler…

2 thoughts on “Beynimdeki Erteleme Düğmesine…

  1. Gerçekten etkileyici bir yazı olmuş.İlahi bir metot olan öyküleyerek anlatımın gücünü bir daha hissettim.Bir eğitimci olarak eğitim öğretim faaliyetlerinde de sık sık kullanmak gerek:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir