Eğitimlerde Fark Yaratmak

Türkiye’de yetişkinlerin kişisel gelişim eğitimi alabilecekleri birçok kurum var. Kurumların eğitim içeriklerine bakıldığında farklı olanların sayısının çok az olduğunu görüyoruz. Artık eğitimcinin sahneden slâytları okuyarak geçtiği eğitimci merkezli, etkileşimsiz eğitimleri uzun zaman önce geride bıraktık. Eğitmenlik sürecine yeni başladığımızda bu tarz eğitimler vermekten kaçınmalıyız. Öncelikli amacımız, katılımcıların eğitimden çıktıklarında onlarda bir farkındalık yaratmak ve fayda sağlayabilmektir… Sizinle bu süreçte aldığımız aksiyon planlarını ve olması gereken aşamaları paylaşacağım.

Yetişkin; kendi kararlarını kendisi alabilen kişi olarak tanımlanmaktadır. Yetişkin Eğitimi de bu kişilere verilen eğitimlerdir. Yetişkin eğitiminde öncelikli ilkemiz eğitim vereceğimiz her grubun ihtiyacının birbirinden farklı olduğunu bilerek yola çıkabilmektir. Bu nedenle kime, neyi, neden anlattığımızı bilirsek içerik planlaması daha kaliteli olacaktır. Çünkü eğitmenin gruba yönelik hazırladığı içerik genel hazırlanmış bir içerikten daha iyidir. Esas nokta, ihtiyacı doğru tespit edebilmek ve ona göre hazırlık yapmaktır.

Günümüzde, farklı içeriğe sahip olan eğitimler insanların ilgisini çekmeyi başarmıştır. Bu nedenle eğitim hazırlığında ve eğitim süresince yapmamız gereken, farklılığı ortaya çıkarabilmektir. Farklılığı ortaya çıkarabilmek için kullanabileceğimiz birçok yöntem var. Örneğin içeriğimizi flip chartlar kullanarak zenginleştirebiliriz. Görsellerle verilen bir eğitimin algıları canlı tutması hem daha mümkündür, kalıcılığı da %60’ı geçmektedir. Katıldığım bir eğitimde eğitmen, eğitimin tamamını daha önceden hazırlamış olduğu görsellerle yapmıştı. Böylelikle aktarmak istediği mesajın hem akıllarda kalmış olmasını sağladı hem de farklılık yaratmış oldu. Bir diğer yöntem ise anlattığınız konu ile ilgili videolar kullanmanız. Video kullanımı sayesinde, vereceğiniz mesajı insanların zihinlerinde bir şeyle bağdaştırmaları ve bilgiyi somutlaştırmaları daha rahat olacaktır. Gökhan Okçu’nun “Yoldan Çıkmak” adlı eğitimine katıldığımda, grup çalışması yaparken içeriye Süpermen kostümüyle girmesi oldukça etkili olmuştu. Kendisinin burada bize vermek istediği mesaj, “Eğitimlerinizde eğer bir Süpermene ihtiyacınız varsa Süpermeni getirin.” olmuştu.

Peki, eğitimleri farklı kılmak tam bir içerik olmadan işe yarar mı?

Eğitimin bütünlüğü olması için giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşmalıdır. Giriş bölümünde dikkatleri ne kadar üzerinize çekerseniz bütün eğitim o kadar canlı geçer. Bu nedenle eğitime başlarkenki uygulamalarınızı çok dikkatli ve özenli seçmeniz gerekir. Eğitimimizin giriş kısmında katılımcıların ilgisini çekebilmek için kullanabileceğimiz tekniklerden biri “HİŞT” dir. HİŞT; Heyecan, İlgi, Şaşkınlık, Tepki. Bunu eğitimimizle bağdaştırabileceğimiz bir şey yaparak sağlayabiliriz. Örneğin insanların hiç beklemediği bir şekilde şarkı söyleyerek salona girmek ve buna onlarında katılmasını sağlamak katılımcıların eğitime daha motive bir şekilde devam etmelerini sağlayacaktır. HİŞT yapmak için katılımcı kitlesinin profiline dikkat edilmesi gerekir. Verilmek istenilen asıl mesaj gelişme bölümünde aktarıldığı için dikkat çekici noktaların bu bölümde çok iyi vurgulanması algıların canlı tutulması gerekmektedir. Eğitimin giriş ve gelişme kısmına verdiğimiz özeni kapanış kısmı için de göstermeliyiz. Kapanış kısmına yeterli özen gösterilmediğinde “dan” diye tamamlanan eğitimlerle karşılaşıyoruz. Bu da eğitime katılanların aklında “Eee, ne oldu?” sorusunun kalmasına sebep olabiliyor. Bu tarz durumlardan kurtulabilmek için iyi bir hazırlık yapılmış olmalıdır. Katılımcılar girişte ve kapanışta yaptıklarınızı ve söylediklerinizi unutmazlar, bu iki bölümün daha kalıcı uygulamalarla desteklenmiş olması gerekir.

Ahmet Şerif İzgören, eğitim geliştirmenin temel mantığının “Teori, Uygulama ve Bilgi” den geçtiğini söylüyor. Buradan yola çıkarsak teori insanların bir şeyleri netleştirebilmesi ve kaynağını görebilmesi için gerekli, bilgi kısmında vereceğimiz örneklerle konunun insanlarda daha netleşmesini sağlarken uygulama kısmı ile onları işin içine katabiliriz. Bu yöntemle hazırlayacağımız eğitimin bir bütün oluşturması ve amacına ulaşması daha rahat olacaktır.

Eğitim içeriği oluşturulduktan sonra sıra uygulamaya geldiğinde size önerim ne anlatacağınızı söyleyin, anlatmak istediğinizi anlatın ve anlattıklarınızı özetleyin. Eğitimlerde farklılaşmak için uçlara gitmeye gerek yok. Karşı tarafa aktarmak istediğiniz faydayı farklı ve etkin bir şekilde sunabilmeniz yeterli olacaktır. Unutmayalım ki eğitim bir uzmanlık işidir çok iyi hazırlanmak gerekir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir